28 Mayıs 2014 Çarşamba

İzmit’in Bodrum'u Kefken :)


Batı Karadeniz’de, yeşillikler içerisinde kaybolan bir yoldan ulaşılan ufak bir balıkçı limanı iken turizmle tanıştı Kerpe. Sakin denizli ve ince kumlu plajları, karadeniz’in hırçın dalgalarının şekil vermiş olduğu kayalıkları İstanbul, İzmit, Sakarya gibi şehir merkezlerine yakınlıkla birleşince bu cennet saklı kalamadı. İstanbul’dan yola çıkıp, 2 saat sonrasında kerpe’ye ilk varanlar uzun müddet gözlerine inanamadılar, “bodrum bize bu kadar yakın mıydı” diye düşünmeden edemediler.



Kerpe’nin limanı kuzey ve kuzeydoğu rüzgârlarına kapalı ufak bir girintidir, bu onu karadeniz’in az bulunmakta sığınaklarından birisi yapar. Kıpırtısız koyun arkasındaysa gerçek karadeniz yatar. Kuzeye bakan bu kıyılarda gezinti yapmak, azgın dalgaların oyduğu kayalık kıyı bandında heybetli heykelcikler oluştuğundan büyük neşe verir. Hele dantel gibi işlenmiş, yeşille iç içe geçmiş bu kıyının koynunda uyanmak keyiflerin en yücesidir.
 


Kandıra’ya bağlı olan kıyı yerleşimleri arasında en gelişmiş olanı, ilçe merkezine 20 km uzaklıktaki Kefken’dir. Denizi, kumsalları ve çam ormanlarıyla Kerpe gibi vazgeçilmez bir yer olan Kefken’e 1 km mesafede Kovanağzı plajı bulunmaktadır. Karadeniz’in ender adalarından biri olan Kefken Adası, batı cepheli olması sebebiyle çok nadir dalga alan, sanki çocuklar için tasarlanmış gibi sığ ve temiz denizi, taşsız, ince kumlu kumsalı ve arkasındaki yemyeşil ormandan aldığı temiz havasıyla görülmeye değer bir yerdir.
 

Akdeniz'in tuz oranı yüksek denizinden, yaz aylarının kavurucu sıcağından, uzun yolculuklardan, yabancı turistlerden ve turistik fiyatlardan etkilenmeden temiz bir denizde yüzüp, şifalı kumlarda güneşlenmek, huzurlu bir tatil yapmak isteyenler için ideal bir tatil yöresidir.


Kerpe’deki eşsiz güzellikteki Pembe Kayalıklar ise birçok insanın buraya gelmesi için önemli bir sebep durumundadır. Kerpe Kayalıklarında, ayrıca ilginç mağaralar da bulunmaktadır. Özellikle kayaların altındaki boşluklar, dalış sporu meraklıları için idealdir.


Kerpe, son zamanların popüler yerleşimlerinden. En alaka çekici yanı, dalgalarıyla ünlü karadeniz’in tersine, denizinin sürekli olarak durgun olarak bulunması. Kandıra’dan sonrasında hafif bir eğime sahip çam ormanının içinden geçilerek ulaşılıyor. Kefken, kerpe’nin birazcık doğusunda. Birçok ev birkaç odasını pansiyon olarak kullanıyor. Cebeci köyü, kamp yapmak için ideal. Deniz, kerpe’de olduğu gibi sığ fakat onun kadar durgun ve korunaklı değil. Cebeci sahiline tahmini on dakika uzaklıktaki kefken yakın vakite dek sualtı avcılarının gözdesiydi. Cenevizlilerden kalma kale surları görülebiliyor. 





Peki Kefken’e nasıl gidilir?

Kefken’e gelmek için Kandıra’ya geldikten sonra İlçe girişinde bulunan Kandıra ışıklarından dümdüz ilerleyerek levhalar yönünde Kefken yönüne doğru ilerleyiniz ve yolu bırakmadan devam ediniz.

19 km sonra Kefken’e varacaksınız.Kerpe-Kefken ayrımından Kefken yönünde doğru yolu bırakmadan ilerleyiniz. Kerpe-Kefken ayrımından Kefken yönüne döndüktan sonra 10 km yolunuz kalacak Kefken’e…

Daha sonra önünüze KumcağızKerpeCebeciBabalıKefken, Kovanağzı levhaları çıkacak. Kefken yönüne doğru ilerleyerek Kurtyeri Köprüsü’nden geçmek suretiyle Kefken’e ulaşabilirsiniz.

Kefken’e girdiğinizde Beyoğlu Belediyesi Kefken Çevre Yaz Kampı’nı burada görebilirsiniz ve İstanbul’dan bu bölgeye ne kadar rağbet gösterildiği konusunda biraz daha bilgi sahibi olabilirsiniz.

Kefken merkezinde Kandıra sahillerinde karşılayamadığınız bütün ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Kasap’tan manava, balıkçıya, süpermarketlere, lokantalara, eczanelere, restaurantlara, fırınlara kadar bir sürü ihtiyacınızı burada karşılayabilirsiniz. Bölgenin en çok gelişmişlik gösteren sahili Kefken’dir…:)



Herkese iyi tatiller J


27 Mayıs 2014 Salı

Karlı Dağların Ardında Kalan Bir Tarih Kartepe :)




Kartepe tarihi, 1600’lü yıllardan başladığı iddia edilse de yörede Roma ve Bizans dönemine ait yaşam kalıntıları bulunmuştur. Ortaya çıkan tarihi eserler ve mezarlar, Bitinya döneminden hayat izlerini ortaya çıkarmıştır.

Günümüzün gözde kayak merkezi Kartepe’nin geçmişi Hititler, Frigler, Megaralılar (Yunan), Traklar, Persler, İskender İmparatorluğu, Emevi toplulukları ve daha pek çok kültür ile şekillenmiştir. Yeni yeni açılan mezarlar ve bulunan tarihi yapılar, yörenin doğal güzelliğinin yanında köklü bir geçmişe sahip olduğunu da gösteriyor.

Kartepe tarihçesi içinde yakın döneme gittiğimizde 20 Kasım 1918'de İngilizlerin, 27 Ekim 1920'de ise Yunanlıların işgaline uğradığını görürüz. Kurtuluş Savaşı sonrasında 28 Haziran 1921'de bağımsızlığını kazanmasının ardından Yunanistan’la yapılan mübadele ile bölgeye, Türk vatandaşlarımız yerleştirilir. Ancak o zamanlar oldukça bakir olan topraklar, çok uzun yıllar köy statüsünde kalmıştır.


Kartepe tarihi aynı zamanda Kocaeli’nin gelişimi ile doğru orantılıdır. Büyük bir sanayi kenti olan İzmit’in gelişmeye başladığı 1960’lı yıllarla birlikte, rakımı yüksek yörede de hareketlilik başlamış, nüfus da aynı orantıda yükselmiştir. Kayak merkezlerinin ve yeni yolların açılması ile ilçe statüsüne kavuşmuştur.



Bir masal kenti kadar güzel olan Kartepe, 2008 yılında ise çıkarılan kanunla ilçe olan Kartepe şimdilerde yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrayan bir kayak merkezi. Köroğlu dağlarının en güzel yerlerine kurulmuş oteller kış sporlarının yapılmasına olanak tanıyor.

                                Yeşili Ayrı Beyazı Apayrı Güzel Olan Kartepe 



Sizce de öyle değil mi? J








Kartepe'de kayak yapmanın yanı sıra aklınıza gelecek tüm kış sporlarını snowboard, big foot, kar motosikleti gibi ve doğa yürüyüşü, dağcılık, voleybol, paintball, basketbol, futbol, hiking, bisiklet, ATV gibi aktivitelere de katılabilirsiniz. Kartepe'nin yanı başındaki Maşukiye'de bol oksijenli ormanlık alanlarında doğa yürüyüşleri yapabilir, her keseye uygun restoranların bulunduğu Alabalık Vadisi'nde alabalığın en lezzetlisini yiyebilir, birbirinden güzel mesire yerlerinde piknik yapabilir ve derelerinden balık tutabilirsiniz. Yarım saat mesafedeki Sapanca Gölü'nde yüzebilir, su kayağı yapabilir, kiraladığınız teknelerle gölde gezinti yapabilirsiniz.








Peki Kartepe’ye nasıl gidilir?





Kartepe;

İstanbul’a 100 km.
Ankara’ya 300 km
İzmit’e 15 km. mesafededir.
Maşukiye – Kartepe arası 17 km.’dir

İstanbul’dan ulaşım;

TEM otoyolundan İzmit istikametine gidiliyor, İzmit doğu gişelerinden çıkıp Adapazarı istikametine dönün, Sapanca ayrımından girin yaklaşık 6 km sonra Maşukiye olacaksınız. Kartepe’ye Maşukiye üzerinden ulaşabilirisiniz.
Kartepe, İstanbul arası yaklaşık 1,5 saat sürmektedir.

Ankara’dan ulaşım;

TEM otoyolundan İzmit istikametine gidiliyor, Sapanca gişelerinden çıktıktan sonra İzmit istikametine yaklaşık 8 km devam ederek, Maşukiye’ye ulaşılıyor. Kartepe’ye Maşukiye üzerinden ulaşabilirisiniz.
Kartepe, Ankara arası yaklaşık 4 saat sürmektedir.

Otobüs ile;

İzmit’e gelen otobüs firmaları ile, İzmit otogarına gelmeden İzmit şehir içi E5 kenarında inip, Duraklardan Maşukiye otobüslerine binip maşukiye’ye ulaşabilirsiniz.
Ankara’dan gelecek olanlar sapanca’da inip oradan kartepe’ye ulaşabilirler.

Havayolu ile;

Kartepe, Sabiha Gökçen Havaalanı 80 km

Şimdiden iyi gezmeler... Fotoğraf çekmeyi sakın unutmayın :)




26 Mayıs 2014 Pazartesi

Dört mevsim gezilecek, görülecek yer MAŞUKİYE :)




Maşukiye halkının buraya gelen aşık olur dediği ve ismini maşuk tan (aşık) alan Maşukiye Kocaeli’ne bağlı, Türkiye’nin en şirin beldelerinden biridir. Maşukiye demek doğa demek, yeşillik demek, kısacası huzur demektir.


Maşukiye Kocaeli'nin doğusu, Samanlı dağlarının zirvesi olan, Kartepe etekleri ile Sapanca gölünün güney batı kıyısı arasında; doğası, yeşili, pınarları, vadisi, şelaleleri, dereleri, meyve bahçeleri ile ünlü şirin bir tatil beldesidir.


Burası karadenizin tüm yeşilliğini içinde barındıran ve de Türkiye’nin en geniş ağaç ve bitki çeşitlerine ev sahipliği yapan ender beldelerden biridir.

Maşukiye dört mevsim gezilecek, görülecek, gezerken memnun kalınacak bir beldedir.

1860′larda Rus ihtilalini engellemek için Osmanlı Sarayı ile ilişkiler kurmak amacıyla Maşukiye ‘ye Çerkez Abaza asıllı bir gurup gelmiştir. Çerkezlerin arasında gelen Murat Bey,1862-1863 tarihinde Mülkiye’nin kurucusu olarak bilinmektedir. 93 Harbi sırasında Batum'dan Sapanca üzerinden kendilerine Mahde (Mohti) adı verilen gurubun geldiği izlenmiştir. Bu ilk kuruluş yıllarında Maşukiye 105 hane olarak bilinmektedir. Daha sonra 1950′de Romanya'dan bir gurup muhadil mahacirin geldiği ancak büyük bölümünün Maşukiye'de kalmayıp Bursa ve çevre illere gittikleri bilinmektedir.

Doğa ile başbaşa kalmak, orman içinde dolaşmak, toprağa basmak, temiz hava solumak, su ve kuş sesi dinleyip, haftanın yorgunluğunu atmak çoğu zaman kaçınılmaz ihtiyaç olur.






Günübirlik gezilerin bile lüks olduğu günümüzde İstanbul, Adapazarı, Kocaeli, Bursa illerinde oturanların tercih ettiği cıvıl cıvıl kuş sesleri, şakırdayan su sesi eşliğinde derenin kenarında, kışın şöminenin başında kahvaltı keyfine varmak, fırında alabalık, köfte, kavurma, eritme köy peyniri, kaşarlı mantar, muhlamanın, ızgara çeşitlerinin tadına varılacağı bir mekandır Maşukiye…

Maşukiye ye gelip te kahvaltı yapmadan : ) Kirazli yaylaya çıkmadan, kayak merkezine uğramadan, sapanca gölünü seyretmeden, su kayağı yapmadan, hediyelik eşya almadan, alabalık vadisi ne uğramadan, Alabalık’ın lezzetlerini tatmadan, MAŞUKİYE den ayrılmayınız..:)


Peki Maşukiye’ye nasıl gidilir?


Maşukiye' ye Gelmek için karayolunu veya demiryolunu tercih edebilirsiniz. Kara yoluyla gelmek için E-5 veya TEM Otoyolu tercih edilebilir. Tem otoyoluyla gelecekseniz İzmit doğu çıkışından çıkıp Adapazarı yönüne dönünce Sapanca ayrımından girin yaklaşık 7-8 Km sonra Maşukiye' desiniz. E-5 Karayolunu tercih ederseniz İzmit'ten yaklaşık 7-8 Km sonra sapanca ayrımından girin 7-8 Km sonra Maşukiye' desiniz. Demiryolunu tercih ederseniz Haydarpaşa gar'ından Trene bindiğinizde Maşukiye' de inme şansına sahipsiniz. Ancak doğru trene binmeniz ve Maşukiye tren istasyonun' da indikten sonra Alabalık tesislerine ulaşmak için yaklaşık 1 Km yürümeniz gerekmektedir.


İSTANBUL'dan ANKARA istikametinde yola çıktığınız zaman yaklaşık 80 Km sonra İzmit'e ulaşacaksınız. İZMİT BATI Çıkışı ve KANDIRA Çıkışların'dan çıkmayın. Yola Devam ettiğinizde İZMİT DOĞU Çıkışını göreceksiniz.


Gişelerden çıktıktan hemen sonra ADAPAZARI, KARTEPE Çıkışından çıkıp D-100 Karayoluna çıkıp ADAPAZARI Yönünde yaklaşık 200 Mt gittikten sonra sağa SAPANCA Yönüne dönün.


7-8 Km Sonra MAŞUKİYE'ye ulaşmış olacaksınız.

Not: Güzel anılarınızı canlı tutmak için fotoğraf makinanızı yanınıza almayı unutmayınız. Bu da benden. Hadi İYİ gezmeler:)










23 Mayıs 2014 Cuma

Türkiye’nin ilk açık hava eğlence parkı… Kocaeli Fuar’ı 

1966 yılında Kocaeli Sanayi'nin tanıtılması amacıyla "Kocaeli Sanayi Sergisi" olarak açılır. O yıl İzmit Spor ve Sergi Sarayı ve çevresinde açılan ilk Kocaeli Sanayi Sergisi 20 gün süre ile açık kalır ve Kocaeli bölgesinde tüm sanayi kuruluşlarının katıldığı bir düzenleme olarak dikkat çeker.


İzmit Belediyesi ve İzmit Sanayi ve Ticaret Odası'nın işbirliği ile İzmit Körfezi'nin bitimindeki bataklık alanda, yepyeni bir fuar kurulması için hazırlıklar başlar. Dönemin İzmit Belediye Başkanı rahmetli Leyla Atakan'ın öncülüğünde 2 Nisan 1969 tarihinde başlayan çalışmalarla bataklık alan doldurulur ve 28 Haziran 1969 günü fuarın şimdiki yeri olan 35.000 m2'lik alanda 3. Kocaeli Sanayi Sergisi açılır.


1970 yılından itibaren dolgu alanının her yıl genişletilmesiyle Fuar'ın bugünkü düzenlemesine ve 400.000 m2'lik alana ulaşılır.2014 yılında 48. kez kapılarını açacak olan Kocaeli Fuarı bugün yıllık 1,5 milyonun üzerindeki ziyaretçi sayısıyla önemli bir rekreasyon alanıdır.


Fuar alanın krokisi

Kocaeli Fuar’ı 400.000 m2'lik alan üzerine kurulmuştur.


 44.447 m2 yeşil alan
 26.135 m2 yaya yolları
43.917 m2 asfalt yolları
5.731 m2 meydanları
 38.800 m2 fuar gölü alan
64.116 m2 işletme alanları
 3.007 m2 açık stant alanlar
 6.961 m2 kapalı açık stant alanı
 27.637 m2 otopark alanlarına sahiptir.

Fuar alanın kuş bakışı bir görünüm

Türkiye’nin İlk Açık Hava Eğlence Parkı

Lunapark işletmeciliği dalında faaliyet göstermek üzere 1974 yılında Kocaeli Fuarı içerisinde 14.000 m² açık alan üzerine “Zaman Lunapark” adıyla da bilinen Mustafa Pehlivan tarafından kurulmuştur.


İlerleyen yıllarda gelişen teknoloji ile üretilen lunapark oyuncakları yurt dışından ithal edilerek tüm Kocaeli halkının eğleneceği saygın işletmelerden biri olmuştur. 2000 yılında ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilmek amacıyla Lunasan Lunapark Eğlence Turizim İşletmecilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. olarak ünvan değişikliği yapmış ve kurulu bulunduğu alana 7.000 m² ilave ederek toplamda 21.000 m² de hizmet veren Türkiye'nin en büyük açık hava eğlence parkı haline gelmiştir.

Hadi eğlenceye…J





Konsersiz olmaz olmaz eğlence… J




Bunlar da bizim küçük afacanlar J



Hadi iyi eğlenceler o zaman :)